Hayat bi tür akış, ben de bi tür akışkanım. Vadilere taşan seller gibiyim. Sadece internette dalgalanıyorum. Sosyal hayatta Nil nehri gibiyim. Bazen sakin ve özlenen, bazen taşan kızan. Mısırlara integrali hesaplatan cinsten sorunlar çıkarabiliyorum. Kendimi en fazla bu kadar ifade edebilirim. Nolur beni rahat bırakın.
Süresiz Dizinler – X
Hayat… Olur olmadık yerlerde beni tek başıma yakalamayı nasıl başarıyorsun?
Süresiz Dizinler – VIII
Konuşuyor, anlatıyor ama yanlış insanlar yanlış şeyler soruyor. Yanlış cevaplar arasında kaybolan Mert’in dramı…
Süresiz Dizinler – VII
Mart ayı, geldikleri arasında geldiğini sandığımız; gittiğini bile fark etmediğimiz bahara kısa bir övgü.
Süresiz Dizinler – VI
Bir lafa uydum, bin derde düştüm. Yine bir laf duydum, derdimden kurtuldum. Kişisel olarak oynadığım etkin rol 0 (sıfır…)
Süresiz Dizinler – V
Dünyada kırılması gereken birçok şey kırılmadı. Çocukken kolum kırılmadı, kara sevdaya düşüp kalbim kırılmadı –Ya da kırıldı benim fark etmem uzun sürdü- ama daha önemlisi içimizdeki insan sevgisi de kırılmadı…
Süresiz Dizinler – IV
Her neslin kendine has problemleri var. Biz dikkat dağınıklığı, blumia veya internet bağımlılığıyla mücadele ediyoruz. Bizden öncekiler evlensem mi evlenmesem mi, işten ayrılıp kafe mi açsam yoksa işe devam mı etsem gibi sorularla kurdukları paralel evrenler arasında kaybolmuşlar. Ama bence en talihsiz nesil baby boomer’lar.