Hayali karakter ufuk çizgisinden dünyaya doğru düşmeye başlamıştı.
Deli
Yıllar süren eğitimimin sonunda küçücük bir Anadolu köyüne atandım. Daha önce hiç görülmemiş sıcakların görüldüğü, sıcaklık rekorlarının kırıldığı Ağustos ayında atandığım köy olan Küçükteflek’e doğru …
Dravdan
Öldüğü geceleri, gündüzleri, öğlenleri, akşamüstlerini düşündü. Öldürüldü, kahkahalar arasında öldürüldüğü o acımasız günleri düşündü. Kimse gözünün yaşına, toy gülümsemesine bakmamıştı.
Çın Çın
Mektubun sağ alt köşesinde kırmızı bir kalemle yazılmış kargacık burgacık harfler vardı. Eğitim seviyesinin düşük olduğunu gösterir miydi bu? Bir ölçüt müydü bu? Ne olduğunu umursamadı çünkü düşünmesi gereken bu değildi. Mektuba döndü.
Yamalı
“Mavera’da fani dünyanın kapıları aniden açılır; gözünü dört aç kızım, en çok gece yağan yağmurdan kork!”
Kara Kedi ve Selene
Oluklardan damlayan su kapının eşiğini bataklığa çevirmişti. Etrafta belli belirsiz yağmurun tıpırtısı hala duyuluyordu. Dolunayın yardımıyla ağaçların çıplak dalları seçiliyordu. Uzakta evler vardı, belli aralıklarla …
Golem – III
İlyas Efendi de bir taraftan koşarken bir taraftan da kitapta golemle ilgili bir bilgi bulurum umuduyla sayfaları hızla çeviriyordu. Fakat umutsuzca kitabı heybesine koyduğuna bakılırsa tek çare alnındaki yazıyı ne yapıp edip silmekti. Son olarak girdikleri sokak büyükçe bir meydana açılmıştı.
Golem II
(…) İlyas’ın sesi o kadar net ve kısık çıkmıştı ki, Mustafa Ağa gıkını çıkarmadan kafasını sallayıp içeri girdi. Dosdoğru karısının yanına gidip şöyle bir dürttükten sonra evden çıktığını söyledi. Uyku serseminde olan karısı bile bir şeylerin döndüğünü anladıysa da Mustafa Ağa’nın cevap vermeyeceğini bildiğinden sadece arkasından bakmakla yetindi.
Golem, ikinci kısmıyla sizlerle.
Golem I
Büyükçe, meşeden yapılma masanın az berisinde kalan pencereden içeri sızan ışık, zifirle kaplı odayı az da olsa aydınlatmıştı. Dışarıdan gelen gece kuşlarının sesleriyle birlikte segâh makamından yürüyen sobanın yanına serilmiş iki şiltede yatanlar ise Arap namlı Mustafa Ağa ve karısıydı. Az sonra iki ev ötedeki ufak, mahalle yardımıyla yapılmış caminin imamı Muzaffer Efendi de sabah ezanını okumaya başlayınca ezana eşlik etmeye başlayan köpekler yüzünden kalkan Mustafa Ağa şöyle bir etrafına bakınınca kendisini neyin kaldırdığını anladı.