Hastalığım iyice kendini göstermeye başladığından beri evden hiç çıkmadım. Göstereli de epey zaman oluyor. Dışarıyı, yaşamı, geceyi, gündüzü ufak bir köy evi penceresinden duyuyorum. Tinine …
İki Ölü Bir Deli
Yeni çırak Ali işe başlayalı ancak bir hafta kadar olmuştu. Bizim patron Murat abi ise kafayı işe aldığı bu çocukla daha ilk haftadan bozmuş ve …
Çifte Kırma
Gök kubbe bütün ağırlığıyla bastırmış kaybolan ve kaybolacak dakikalar için telaşları da beraberinde getirerek derin nefesleri gerektirmeye başlamıştı. Gündüz ateşte kavrulmuş tarlalar ay ışığı altında dinleniyordu. Kavaklar her zamanki ıslığını tutturmuş, dallarını göğe uzatıyordu. Namazının son rekâtını kılıp kavaklara özenir gibi ellerini yaşama tutunurcasına göğe kaldırdı. İçeriden en küçüğün ağlayışını duyuyor her bağırışında karnı sıkışıyordu. Geçenlerde muhtara demişti, “Gel gidelim Tilki İsmet’in arabasıyla, gösterelim şu çocuğu bir hekime.”
Kurnalıbayır
Gerekmedikçe konuşmazdı dedem. Bilhassa babaannemin vefatından sonra varlığı şöyle dursun, diliyle dahi olsa kimseye yük olmak istemezdi. Küçükken ayrı şehirlerde olduğumuzdan ancak yaz tatillerinde görüşebilirdik büyüklerimizle. Dedemlere gitmeyi o zamanlar pek sevmezdim. Uçsuz bucaksız çorak topraklar ve yaz kış fark etmeksizin inatçı bir rüzgârdan başka bir şey olmazdı köyde.
Fazla Kişisel Çeyiz Takımı
Açılamamış çeyiz sandıklarını yıllarca sırtında taşımak zorunda kalan kadınlar ve onlara bunu yükleyen insanlar.
Ufuk Çizgisinden Düşen Zafer
Hayali karakter ufuk çizgisinden dünyaya doğru düşmeye başlamıştı.
Deli
Yıllar süren eğitimimin sonunda küçücük bir Anadolu köyüne atandım. Daha önce hiç görülmemiş sıcakların görüldüğü, sıcaklık rekorlarının kırıldığı Ağustos ayında atandığım köy olan Küçükteflek’e doğru …
Çın Çın
Mektubun sağ alt köşesinde kırmızı bir kalemle yazılmış kargacık burgacık harfler vardı. Eğitim seviyesinin düşük olduğunu gösterir miydi bu? Bir ölçüt müydü bu? Ne olduğunu umursamadı çünkü düşünmesi gereken bu değildi. Mektuba döndü.
Yamalı
“Mavera’da fani dünyanın kapıları aniden açılır; gözünü dört aç kızım, en çok gece yağan yağmurdan kork!”