Gönlümün cebine ne çok girer çıkardı elim
Gençtim, ruhum tutkuyla coşardı
Bir yanım babamdan kalma eski bir vitrin
İçinde bir din, bir dil bir de etnik kökenim
Kendimden önce doyurmam gereken karınların sayısı üçtü
Üç karın, bir cepli gönül bir eski vitrindi evim
Nasıl da emindi çiçek açmaktan
Güneş doğmaktan, hava kararmaktan
Benimse nevrim dönmüştü bu düzende yaşamaktan.
Eski vitrini satmaktan, gönlün cebini eriyen emekle mühürlemekten
aç karınlara taş bastırmaktan öte bir yol seçtim
Gençtim, evimden ayrılıp direnmeye meylettim.
Vildannur YILDIZ