2020’nin popüler Netflix dizileri arasında yer alan Emily in Paris, geçtiğimiz günlerde 2. sezonu ile ekranlara geri döndü. Peki Emmy ve Altın Küre ödüllerine aday gösterilen bu komedi-drama neden kritiklerden oldukça sert yorumlar aldı? Bazı yorumların başlıklarını görmek diziye karşı oluşan antipatinin derecesini anlamamıza yetiyor: “2. Sezon Fransaya Sığ bir Kaçış”, “Romantizm Bile Bunu Kurtaramaz”, ve son olarak “Fransız Klişelerinin Izdıraplı Bir Arınma Ayini”. Peki Netflix’e gelmesiyle hızlıca Top 10 listesine yükselen bu dizi gerçekten izlemeye değer mi?
ÖZLEMEK AMA NEYİ?
Özlem ile ölüm; İki karındaş hece Hayat bir bahr-i sefid, hayat çöl ve bir çile! Elbet sızılarımız çıkar birgün ayyuka. İntizam üzre atmaz her kalp …
Çifte Kırma
Gök kubbe bütün ağırlığıyla bastırmış kaybolan ve kaybolacak dakikalar için telaşları da beraberinde getirerek derin nefesleri gerektirmeye başlamıştı. Gündüz ateşte kavrulmuş tarlalar ay ışığı altında dinleniyordu. Kavaklar her zamanki ıslığını tutturmuş, dallarını göğe uzatıyordu. Namazının son rekâtını kılıp kavaklara özenir gibi ellerini yaşama tutunurcasına göğe kaldırdı. İçeriden en küçüğün ağlayışını duyuyor her bağırışında karnı sıkışıyordu. Geçenlerde muhtara demişti, “Gel gidelim Tilki İsmet’in arabasıyla, gösterelim şu çocuğu bir hekime.”
Fazla Kişisel Çeyiz Takımı
Açılamamış çeyiz sandıklarını yıllarca sırtında taşımak zorunda kalan kadınlar ve onlara bunu yükleyen insanlar.
Veba Geceleri’nde Tarihyazımcı Üstkurmaca
Daha kitap çıkmadan, kitap hakkındaki yorumlar, dedikodular, reklamlar (şahane bir Pamuk videosu) Veba Geceleri için beklentiyi oldukça yükseltti, ama ben direkt söyleyeyim Pamuk cephesinde yeni …
Hayret Ağaçları
“Haksızlığı fark edince vicdanının iplerini kaybeden bir atlının gönlünden geçenler.”
Samimi Sırtlan
ne deli ne ibrahim çıkar kuyudan
utanmadan ip sarkıtan sırtlanı asmalı
Saflığa Dönüş
Ben Alpagu. Kısa hayâtımda şahsıma kabil-i icrâ ne varsa yaptım ama sâdece hâtır-âzar hâtırayı unutmakta muvaffak olamadım.