Özlem ile ölüm; İki karındaş hece Hayat bir bahr-i sefid, hayat çöl ve bir çile! Elbet sızılarımız çıkar birgün ayyuka. İntizam üzre atmaz her kalp …
Hayret Ağaçları
“Haksızlığı fark edince vicdanının iplerini kaybeden bir atlının gönlünden geçenler.”
Samimi Sırtlan
ne deli ne ibrahim çıkar kuyudan
utanmadan ip sarkıtan sırtlanı asmalı
Üşüyen Bahçelerde Tutuşan Rüzgâr
Tepemde gün ışığı şarkıları çaldığında Parmaklarından uyku düşecek bir çocuğun Toprak kadar sustum, arsız sularda gövdem Değince aynalara alevli bir gülüşün Akan suyu çevirir ölümsüz …
Veryansın
Gecenin ucunda yol aldım yalınayak
Kumral saçlarında yığılmış papatyalar
Gözlerin pınarlara kaynak, içim çöl
Kuruyor sana uzanmayan bağlar
Rıdvan Yıldız, Veryansın isimli şiiri ile Dümen Dergi’de!
Baharların Sonu
Bir sonbahar Ölüm ve doğum… Bir sonbahar İçimdeki kadar çocuğum. Elbet bu mevsim de Biri doğar, biri sever, biri ölür! Vazgeçer ağaçlar yapraklarından. Bir tenekede ateş …
Pothus’un Kollarından Uzakta
Doğduğum topraklarda gördüm,
Hemera’nın gözlerinde merhamet olmaz
Güneş bir kılıcın sırtı gibi düşer yere
ve elleri titreyen,
yüreği çırpınan kırılgan ruhlar
Saçları alazlanmış bu kadının gözlerine doğrudan bakamaz.