Dişi bir sözlükte başlıyor annelik ağrıları
Sonra yarısı sencil oluyor kadının
Eli silahlı bir erkeklik hangi kütüphaneye sığar?
Hukuku öldürünce kaç matem düşer gözlerinin nişanında
Hem de bile bile sokak ortasında
Soldurdular saçlarını
Hayatın perdesi kapandı gözlerinde
Kimse ölmedi açlıktan
Kimse gülmedi
Kimse bilmedi
Kimse sormadı
Yara nerde diye
Derinlerde çürüyor içimin çiçekleri
İki ayaklı çıngıraklı yılan
Güneşi boğdu bir kadının umudunda
Ölümü anlatmayın yaşamadan
Evimizin eşiğinde konuk / birikmeyi bekliyor
Uçurumun ucunda iki bozuk el yıkacak gün ışığını
Ölüm kadının çoğul eki / insan(lık ) azalıyor
Çaresiz bir boşluğun duvarı oluyor gece
Kulağına bir çığlık yerleşmiş kadının
Ağzının tadında onulmaz yara
Uyuyabilirsiniz anlamsız
Yetmedi sonu bir yere varmayan konuşmalarınız
Direğin tepesi de boşluktur gök defterinde
Yerde kanla örtüldü gazete
Göğsümde katlanan hüznü köpürtüyor
Yarım kalan her şey
Günlerin karaya çıktığı yok gözyaşları arasından
En kötüsü de bir kadının gülüşünü öldürmek kendinden önce
Acının en kalabalık çağında
Daha ne kadar kötü olabilir dünya
Kendimden
Ç
e k
i
li
yor
um
Ağustos 2020
Rıdvan YIDIZ