gıpta edilen güzelliğin mabedi,
huzura erdiği yegâne evidir
kanla yıkanan mezbaha dirgeni
mahzun başakların figânı,
taş barakanın önüne dizili mehtap aynaları
gör kırpıyor.
Belia’nın zincire vurulmuş uşağı
iffetli kadınların kaldırır başını
bir dans ki mest etmesin,
Zeytin Dağı’nın yemenisini yakmasın
mührü,
beldesini aşmasın
kırdığı güvercin boynunu,
bir lokma ekmek saymasın
geçmez boynuna iki düğüm urgan
iteklese de ak yüzlü babayı incecik kıyıdan,
batmaz elleri çamurla sıvanmış suya
riyakâr bir canavar,
odun taşır gömleğinde
başını çevirip de iki parmak sallamaz hiç kimse
Beyza Tosun