Emily in Paris: Bu Kadar Popülerse Neden Sevilmiyor?

2020’nin popüler Netflix dizileri arasında yer alan Emily in Paris, geçtiğimiz günlerde 2. sezonu ile ekranlara geri döndü. Peki Emmy ve Altın Küre ödüllerine aday gösterilen bu komedi-drama neden kritiklerden oldukça sert yorumlar aldı? Bazı yorumların başlıklarını görmek diziye karşı oluşan antipatinin derecesini anlamamıza yetiyor: “2. Sezon Fransaya Sığ bir Kaçış”, “Romantizm Bile Bunu Kurtaramaz”, ve son olarak “Fransız Klişelerinin Izdıraplı Bir Arınma Ayini”. Peki Netflix’e gelmesiyle hızlıca Top 10 listesine yükselen bu dizi gerçekten izlemeye değer mi?

Süresiz Dizinler XII

Hayat bi tür akış, ben de bi tür akışkanım. Vadilere taşan seller gibiyim. Sadece internette dalgalanıyorum. Sosyal hayatta Nil nehri gibiyim. Bazen sakin ve özlenen, bazen taşan kızan. Mısırlara integrali hesaplatan cinsten sorunlar çıkarabiliyorum. Kendimi en fazla bu kadar ifade edebilirim. Nolur beni rahat bırakın.

Kurnalıbayır

Gerekmedikçe konuşmazdı dedem. Bilhassa babaannemin vefatından sonra varlığı şöyle dursun, diliyle dahi olsa kimseye yük olmak istemezdi. Küçükken ayrı şehirlerde olduğumuzdan ancak yaz tatillerinde görüşebilirdik büyüklerimizle. Dedemlere gitmeyi o zamanlar pek sevmezdim. Uçsuz bucaksız çorak topraklar ve yaz kış fark etmeksizin inatçı bir rüzgârdan başka bir şey olmazdı köyde.

Süresiz Dizinler – IV

Her neslin kendine has problemleri var. Biz dikkat dağınıklığı, blumia veya internet bağımlılığıyla mücadele ediyoruz. Bizden öncekiler evlensem mi evlenmesem mi, işten ayrılıp kafe mi açsam yoksa işe devam mı etsem gibi sorularla kurdukları paralel evrenler arasında kaybolmuşlar. Ama bence en talihsiz nesil baby boomer’lar.

Golem – III

İlyas Efendi de bir taraftan koşarken bir taraftan da kitapta golemle ilgili bir bilgi bulurum umuduyla sayfaları hızla çeviriyordu. Fakat umutsuzca kitabı heybesine koyduğuna bakılırsa tek çare alnındaki yazıyı ne yapıp edip silmekti. Son olarak girdikleri sokak büyükçe bir meydana açılmıştı.

Golem II

(…) İlyas’ın sesi o kadar net ve kısık çıkmıştı ki, Mustafa Ağa gıkını çıkarmadan kafasını sallayıp içeri girdi. Dosdoğru karısının yanına gidip şöyle bir dürttükten sonra evden çıktığını söyledi. Uyku serseminde olan karısı bile bir şeylerin döndüğünü anladıysa da Mustafa Ağa’nın cevap vermeyeceğini bildiğinden sadece arkasından bakmakla yetindi.

Golem, ikinci kısmıyla sizlerle.

Golem I

Büyükçe, meşeden yapılma masanın az berisinde kalan pencereden içeri sızan ışık, zifirle kaplı odayı az da olsa aydınlatmıştı. Dışarıdan gelen gece kuşlarının sesleriyle birlikte segâh makamından yürüyen sobanın yanına serilmiş iki şiltede yatanlar ise Arap namlı Mustafa Ağa ve karısıydı. Az sonra iki ev ötedeki ufak, mahalle yardımıyla yapılmış caminin imamı Muzaffer Efendi de sabah ezanını okumaya başlayınca ezana eşlik etmeye başlayan köpekler yüzünden kalkan Mustafa Ağa şöyle bir etrafına bakınınca kendisini neyin kaldırdığını anladı.